Güneydoğu’da başlayan hikaye, terör, töre ve imkansız aşk üçgeninde destansı bir aşkı anlatıyor. Askerliğini asteğmen olarak Mardin’de yapan Altay ile bir aşiret liderinin kızı olan Asmin görür görmez aşık olurlar birbirlerine. Ancak Asmin’in güzelliği dillere destandır ve taliplileri çoktur. Asmin’in ağabeyi devlete bağlılığı ile bilinen bir aşiretin varisiyken terör örgütü ile girişilen bir çatışmada kaza kurşunu ile hayatını kaybeder. Asmin’de gözü olan yörenin kudretli ağaları ve terör örgütünün sempatizanları bu acı olaydan askeri dolayısı ile Altay’ı sorumlu tutarlar. Sadece onlar değildir Altay’ı sorumlu tutan, Asmin’in dul yengesi de karalar bağlayıp koğucular kervanına katılır. Halbuki ne Altay’ın ne de askerin olayda hiçbir sorumluluğu yoktur. Üstelik Asmin’in ölen ağabeyi ile Altay kardeş kadar yakındırlar birbirlerine. Buna rağmen Asmin Altay’ı ağabeyinin ölümünden sorumlu tutacak ama ondan ne kadar kaçmaya çalışırsa çalışsın aşk engel tanımayacaktır.